Geçtiğimiz günlerde dünya liderlerinin saat tercihleriyle ilgili bir yazı kaleme almıştık. Kapsamlı bir araştırmanın eseri olan bu yazı, sizlerden beklediğimizin de ötesinde bir ilgi gördü. Hal böyle olunca da bize, araştırmamızı genişleterek sizlerin karşısına yeni bir yazıyla çıkmaktan başka seçenek kalmadı. Geçen yazımızda, dünyanın dokuz farklı ülkesine liderlik eden siyasilerin saat tercihlerini incelemiştik. Bu yazımızda ise Yunanistan, İsrail, Fransa ve Hollanda liderlerinin saatlerine beraberce göz atacağız.
Dilerseniz Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile başlayalım. Macron, Fransız siyasetinin nevi şahsına münhasır isimlerinden biri. 1977 doğumlu Macron, dindar olmayan doktor bir anne babanın çocuğuyken, kendi isteğiyle 12 yaşında vaftiz olmuş. Aklımıza, daha o yaşlardan siyaseti bir kariyer olarak düşündüğünden başka bir ihtimal gelmiyor açıkçası.
Emmanuel Macron, saat tercihini bir Merci LMM-01’den yana kullanmış. Bunun gelişi güzel bir tercih olmadığı muhakkak. Macron, siyasi kariyerini kendini siyasi elitten ayrıştırarak inşa etmiş bir siyasetçi. Kariyerinin başlangıcından itibaren, doktor olan ailesini geri planda ve olabildiğince silik tutarken, işçi sınıfına mensup okuma yazma bilmeyen büyükannesini ön plana çıkarması da bunu en büyük göstergesi. Durum böyle olunca da tercihini herkes tarafından erişilebilirliği hedefleyen bir markadan yana kullanması oldukça olağan.
Merci LMM-01 tam bir tasarım objesi. Zekice tasarım dokunuşlarıyla stilize edilmiş saatleri karşılanabilir fiyatlara mal etmeyi hedefliyor. Ayrıca, yaratılışının ardında insani ve vizyoner gerekçeler yatıyor. Kuruluş amaçlarından biri genç tasarımcılara iş imkânı sağlamak diğeri ise Madagaskar’daki eğitim projelerini desteklemek. Her iki amacını da fazlasıyla yerine getiren marka birçok genç tasarımcıyı sektöre kazandırırken, elde ettiği gelirlerden Madagaskar’daki okulları fonlamayı da ihmal etmiyor.
Merci LMM-01’in biri quartz diğeri mekanik olmak üzere iki ayrı modeli bulunuyor. Macron bu modellerden mekanik olanı tercih ediyor. 37.5 mm çapında bir kasaya sahip olan parça, 50 metreye kadar su geçirmezlik özelliği sunuyor. Montajı İsviçre’de yapılan saat ETA 2801-2 kalibre elle kurmalı mekanizma kullanıyor ve 42 saatlik güç üretiyor.
Saatin tasarımında, 20 inci yüzyılın ortasındaki ordu saatlerinden esinlenilmiş. Cilalı çerçevesi bu esinlenmenin bir uzantısı. Kadranı olabildiğince sade tutulmuş. Tasarımındaki en etkileyici dokunuş ise delikli çerçeve kulakları. Açıkçası bu çerçeve kulakları saate zamansız bir görünüm kazandırmasının yanına şıklığına da katkı sağlıyor.
Sırada büyük umutlarla siyaset sahnesine çıkmış fakat beklentileri karşılamaktan oldukça uzak bir şekilde siyaset sahnesinden ayrılmış bir lider var. Çağımızın filozofu Zizek de dahil olmak üzere bütün dünyanın demokratik sosyalizmi kuracağını umduğu fakat siyasi hayatı tam bir fiyasko olarak neticelenen, 2019’un Şubat’ında koltuğunu Kiryakos Miçotakis’e bırakarak siyaset sahnesinden çekilen Yunanistan eski başbakanı Alexsis Çipras’tan söz ediyoruz. Avrupa’da o malum hayaletin bir kez daha dolanmasına neden olması nedeniyle, ne olursa olsun sempatimizi yitirmediğimiz Çipras’tan.
Alexsis Çipras, oldukça şık ve bir o kadar da mütevazi, çalışan sınıfın da kolaylıkla ulaşabileceği bir Guess GC Classica Chronograph kullanıyordu. Y jenerasyonun tercih ettiği genç ve dinamik bir saat markası olarak ön plana çıkan Guess’in bu modeli, Çipras’ın ideolojik ve siyasi çizgisiyle de genç ve dinamik imajıyla da oldukça uyumluydu. Quartz mekanizma kullanan, kadran camı çizilmeye dayanıklı safir kristalden yapılmış saat, 100 metreye kadar su geçirmezlik özelliğini korumakla beraber, dalış için uygun değil. Gri kadranın üzerinde takvim de bulunuyor. Siyah deri kordonu şıklığı tamamlayıcı bir unsur olarak tasarlanmış.
Dilerseniz iki genç liderin ardından bir eski kurda uzanalım. Eski kurt denimce, kesintisiz olarak savaş tehdidi altındaki, dünyanın en tartışmalı sınırlarına sahip bir ülkenin, İsrail’in başbakanı Binyamin Netanyahu’dan daha uygun bir örnek düşünülemez. Netanyahu, aynı zamanda İsrail’in ilk İsrail doğumlu başbakanı. Yalnızca bir siyasetçi değil aynı zamanda aktif olarak çatışmalarda yer almış ve operasyon yönetmiş eski bir asker. Özgül ağırlığını yalnızca orta doğuda değil tüm dünyada hissettiren bir lider. Saat tercihi de bu profille fazlasıyla örtüşür nitelikte. Kendisi bir Panerai PAM048 kullanıyor. Panerai markası ilk olarak ikinci Dünya Savaşına giden süreçte İtalyan Deniz Komandoları için üretilmiş askeri bir saatti. 1993 yılına kadar da yalnızca askeri amaçlarla saat üretmeye devam etti ve sivil piyasaya ancak bu yıldan sonra çıktı. Çıkmasıyla da kısa sürede hak ettiği yere geldi. Yastık şeklindeki kasasıyla hemen ayrışan Panerai en sevilen lüks saatler arasında yer alıyor ve tasarım felsefesi olarak retro öğelerle modern detayları birleştirmeye inanıyor.
Siyah şık bir kadranla örtülü 40 mm çapında paslanmaz çelik bir kasa kullanan saat, otomatik kendinden kurmalı OP III kalibre mekanizmaya sahip. Takvim özelliği de bulunuyor ve 42 saatlik güç üretebiliyor. Markanın 2005 yılından beri kendi mekanizmalarını kendisinin ürettiğini belirtmekte fayda var. Kasanın yan tarafından Panerai’nin imzası niteliğindeki tepe ve tepe koruma köprüsü göze çarpıyor. Safir kristalden camı çizilmelere karşı dayanıklı ve 100 metreye kadar su geçirmezlik özelliğini koruyor. Sade tasarımlı kadranındaki parlayan ibre ve indekslerle her türlü ışık kondisyonunda rahatlıkla okunabiliyor. Tasarımın şıklığını tamamlayan kahverengi ya da siyah deri kordon seçeneğiyle geliyor. Netanyahu’nun tercihi siyah deri kordondan yana olmuş. Liderin mizacı ve karakteri göz önünde bulundurulduğunda şaşırtmayan bir tercih.
Geçen yazıda İngiliz Kraliyet Ailesinin saat tercihlerini de konu edinmiştik. Dilerseniz bu yazımızda da monarşiyi dışarıda bırakmayalım ve bu kez Hollanda Kraliyet Ailesinde, en azından kralda durumlar nasıl bir bakalım. 1967 doğumlu Willem – Alexander, 2013 yılında annesinin feragatinin ardından tahta çıktı. İlk ve orta öğrenimini, sıradan bir Hollandalı gibi devlet okullarında alan Alexander, Leiden Üniversitesi tarih mezunu. Hollanda Kraliyet Donanması’nda da görev alan Willem- Alexander üç prenses babası.
Uzunca bir süredir herkesin gözü Willem – Alexander’in kolundaydı. Siyah kadranlı saati dikkatleri çekiyordu fakat markasını tespit edebilen olmamıştı. Katıldığı, Dünya İçin Su Koşusunda çekilen fotoğrafıyla birlikte meraklar giderildi ve kralın kolunda bir Omega Speedmaster olduğu kesinlik kazandı.
Omega’nın orijinal Speedmaster’ının çıkışı 1957 yılına dayanıyor. Model, ilk olarak spor ve motor sporları dünyası için üretilmiş fakat ilerleyen yıllarda uzaya kadar çıktığı biliniyor.
Omega Speedmaster kralın saatlerinden sadece bir tanesi. Saatlere olan düşkünlüğüyle tanınan kral, daha önce de pek çok nadide parçayla görüntülendi. 2002 yılında evlendiğinde kolunda bir Rolex Datejust vardı. İlk kızının vaftiz töreni sırasında sarı altın Master Control Calendar Moonphase Jaeger-Le Coultre ile görüntülendi. 1998 – 2013 yılları arasında Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyesi olan kralın, 1960 Roma Olimpiyatlarında esinlenerek tasarlanan bir Omega De Ville Co-Axial 41 Chronograph Olympic Collection ref 4841.20.32’si olduğu da biliniyor.
Dilerseniz bu yazımızı, gözlerimizin liderlerin kollarında olmaya devam edeceği ve dünya liderlerinin saatlerini incelemeyi sürdüreceğimiz sözüyle şimdilik burada noktalayalım. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşçakalın.
