“Safir” kelimesi çoğu insana, özellikle deniz ve gökyüzü mavisi olmak üzere farklı renklerde güzel değerli taşların resimlerini hatırlatır. Ancak saatçilik açısından düşünüldüğünde saydam ve pürüzsüz safir düşünülmelidir. Karakteristik özelliklerinden dolayı safirler, harika optik materyaller listesinde ilk sıralarda yer alır.
Fransız kimyager Auguste Verneuil, safir kristallerin mucidi olarak kabul edilebilir. Verneuil, doğal değerli taşla aynı olan safir benzeri malzeme üretmeyi başaran ilk bilim insanı. Safir kristal, 2040 derecede inanılmaz bir erime sıcaklığına sahiptir ve çizilmeye karşı oldukça dayanıklıdır. Bu özelliklerinden dolayı saat yapımında tercih edilir.
Yunan filozof Herakleitos “Değişmeyen tek şey değişimdir” diyor. Bu çok eski söz saatçilik için de kesinlikle geçerli. Saatçiliğin ayırt edici bir gerçeği, her zaman daha fazlasına ihtiyaç duyulmasıdır. Saat markaları her zaman yeni buluşlar ve gelişmelerle potansiyel alıcıları çekmek zorundadır. Bunu başarmanın en iyi yolu kesinlikle sürpriz unsuru. İnsanlar sürprizlerden oldukça etkilenir.
Saat dünyası için böyle bir sürpriz, The Corum Bridge 1980’i tasarlayan Vincent Calabrese’den geldi.
Calabrese, saatin kasasını, mekanizmanın güzelliğinin görülmesini sağlayan safirden tasarladı. Saat mekanizmaları üzerine yapılan çalışmalar 200 yıldan fazla bir geçmişe sahip ancak mekanizmayı safir kasa üzerinden göstermek aslında bir dönüm noktasıydı.
Richard Mille ilk saatini 2001 yılında üretti: RM 001. Bu saatten 12 yıl sonra RM 56’yı tanıttı. Bu, Richard Mille tarafından üretilen ilk safir kasaydı. Marka, 2013 yılında Sapphire Crystal Tourbillon’u tanıttı. Üst düzey mekanizmaları sergilemek için safir köprü ve ana plaka yapmaya başladılar. Bu da Richard Mille’in saat teknolojisi adına diktiği başka bir mihenk taşı oldu.
Marka daha sonra RM 56-02’yi de piyasaya sürdü. RM 56-02 devrim niteliğinde iki yenilikle geldi: şeffaf bileşenler oluşturmak için safir kullanımı ve safir kasadaki mekanizmayı dengede tutan sistem. Mekanizma için safir bileşenlerin kullanılması, mekanizma üretimi adına açılan yeni bir çığır anlamına geliyordu.
Richard Mille, başka safir kasa modellerini de ardı sıra tanıttı. Ancak bunların en seçkinlerinden biri RM 56 Blue Sapphire Tourbillon’dur. 2019’da Jay-Z’nin bileğinde gördüğümüz ve o zamanlar yaklaşık 2,5 milyon dolar olan bu mavi safirin güzelliği inanılmaz.
Oldukça stil sahibi saatlere sahip olan Jacob and Co., benzersiz tasarımıyla safir kasalara şekil veriyor. Markanın tanıtmış olduğu tamamı safirden üretilen Astronomia hızla markanın en ikonik modellerinden biri haline geldi. O zamandan beri marka, Astronomia’nın farklı versiyonlarını üretmeye devam ediyor.
Jacob & Co’dan bir yıl ve RM’den üç yıl sonra Hublot da safir macerasına katıldı. Safir kasaların daha yaygın hale gelmesine katkıda bulunanlar arasında yer alan Hublot, benzersiz bir seri yaratmak için imkansız görünen bir işe girişti ve safir kasaları için Unico Sapphire kullanmaya karar verdi.
Aylar süren yoğun çalışmanın ardından 2016 yılında tanıtılan Hublot MP05 Laferrari Sapphire’de ilk safir kasa kullanıldı. Ferrari’nin motorundan esinlenerek dizayn edilen kasa içerisinde Hublot’un mekanizmasını görmek çok keyifli.
Hublot CEO’su Ricardo Guadalupe, 2016 yılında Basel Fuarı’nda yaptığı açıklamada, safir malzemeyi kullanmanın mantığının üretmiş oldukları in-house mekanizmaları göstermek olduğunu ve bunun da safir kasa tercihlerini etkilediğini belirtti. Safir kasalarını geliştirmeye kararlı olan Hublot, 10’dan fazla safir kasa modelini daha piyasaya sürdü.
İkonik saat tasarımlarıyla ünlü Bell & Ross, BR-X1 Chronograph Tourbillon Sapphire modeli ile safir macerasına katılanlardan. Bu 45 mm safir kasa saatin farklı kısımlarını teşekkül eden 6 blok safir mükemmel bir şekilde bir araya getirildi. Saat, yarı saydam kauçuk ve metalik kevlardan yapılmış bir kayışla birlikte geliyor.
Girard-Perregaux, bugün İsviçre’de hala faaliyette olan en eski saat üreticilerinden biridir. Saatçiliğe yaptığı katkıların yanı sıra, özgün yeniliklerle ismi anılan marka safir kasa modasına da katıldı ve benzersiz modeller sundu. Markanın ürettiği ilk safir kasa Quasar modelinde üç köprülü mekanizmaya sahip yeni Neo-Tourbillon’un karmaşık iç yapısı, tamamen safir kristalden yapılmış bir kasa sayesinde görülebiliyor.
Girard-Perregaux ayrıca 2019’da Laureato Absolute Light’ı tanıttı. 88 parça ile sınırlı olan bu özel model, tasarımında safir ve titanyumu başarıyla birleştiriyor. Sekizgen çerçeve yapısı ile saat severlerin üzerinde zarif bir etki bırakıyor.
Son olarak, Maximilian Büsser tarafından 2005 yılında kurulan MB&F, kendi deyimiyle kurumsal saatçiliğe karşı bir başkaldırı. MB&F, basit bir fikre dayanan sanatsal bir konsept laboratuvarıdır. Hedefi ise Radikal saatler – Horological veya Legacy Machines – geliştirmek için bağımsız saatçilik profesyonellerinden oluşan kolektifleri bir araya getirmek. Marka tam anlamıyla safir kasa konseptinin sınırlarını zorlayan modeller üretti.
Markanın safir konseptli ilk saatlerinden biri Horological Machine No. 2’dir. Model, dikdörtgen şekli ile öne çıkıyor.
Marka, o zamandan beri çeşitli safir kasalı saatler piyasaya sürdü. Horological Machine No. 9 adlı son model birkaç gün önce piyasaya sürüldü. Otomotiv ve havacılığın dinamik profillerinden esinlenen HM9, safir kristal, titanyum ve altın kasa elemanlarının geometrik olarak karmaşık bir kombinasyonuyla HM4 Thunderbolt ve HM6 Space Pirate’ın açtığı yolda ilerliyor.
Saat dünyasında safir kasa saatleri görmeye devam edeceğiz. Sormamız gereken tek bir soru var. Sıradaki model hangisi?