Audemars Piguet’ten bahsederken horoloji dünyasının kutsal üçlüsünün bir üyesinden bahsettiğimizi unutmamalıyız. Saat severler tarafından son yıllarda marka ile ilgili en sık dile getirilen eleştiri, Royal Oak koleksiyonunun tüm ürün gamını domine ettiği ve en güzel modellerin Royal Oak için tasarlanarak diğer koleksiyonlara gereken özenin gösterilmediği şeklindeydi.
Audemars Piguet de belki de bu eleştirileri haklı bularak, belki de bizim bilemediğimiz bazı kriterlerle 2019 SIHH’de CODE 11.59 By Audemars Piguet koleksiyonunu tanıttı. Aslında birtakım görseller öncesinden sızmıştı. Yeni koleksiyon, saat forumlarında ve instagram sayfalarında acımazsızca eleştirildi. Saati fiilen görüp eline almadan, bir sürü insan hiç tereddüt etmeden fikrini belirtmişti. Aslında en büyük sorun saatin yenilikçi kasa ve kadran yapısı nedeniyle, deyim yerindeyse fotojenik olmamasıydı. Yani saati belli açılar dışında fotoğraflarsanız nitelikleri belli olmuyor ve oldukça basit bir saat gibi duruyordu. Sonunda saati canlı gören insanların bir kısmının düşünceleri değişti. Halen insanlar CODE 11.59’a tam olarak alıştı diyemeyiz. Ama radikal yenilikler böyledir. Kabullenilmesi zaman alır. Royal Oak da ilk çıktığında insanları oldukça şaşırtan bir saat olmuştu. Çelik, spor bir saatti ama altın fiyatına satılıyordu. Bugüne baktığımızda ise Royal Oak’ın başarısı inkâr edilemez. Lüks çelik spor saat fırtınasını başlatan saat oldu.
Biraz önce de dediğim gibi radikal yeniliklere alışmak zaman alır. İnsanlar pek çok şeyde güven arar, riski sevmez. Başarısı ve güzelliği kanıtlanmış bir ürün bu açıdan oldukça güvenlidir. Bir diğer konu ise insanların nostalji sevmeleridir. Genelde iyi şeyleri hatırlama eğiliminde olduğumuzdan sanki geçmişte çok mutluymuşuz ve geçmişte her şey çok güzelmiş gibi gelir. Bunu bilen tasarımcılar bazen geçmişteki modelleri kopyalayarak, bazen de esinlenerek önümüze getirirler.
Ben aynı şeyi, aynı şekilde tasarlayıp üretmenin kolaya kaçma olduğunu düşünüyorum. Fakat bazı şeylerin tarihin tozlu sayfalarında veya arşivlerde kaybolup gitmelerine izin vermemek gerekiyor.
Bu açıdan baktığımızda [Re]master01 oldukça özel bir ürün. İlk önce bilmemiz gereken şey [Re]master01’e temel teşkil eden saatin 1941 yılında üretilen ref.1533 kronograf saatin tek olduğu, çünkü 1951’den önce üretilen her Audemars Piguet saati tek. Tahmin edebileceğiniz üzere 1951’den önce üretilen saatler içinde kronograf modeller oldukça nadir. Uzmanlara göre 1930-1950 aralığında sadece 307 adet AP kronograf üretilmiş. Bir diğer nokta da 1950-60’lardan önce kronograf modellerin spor modeller olarak değil dresswatch olarak üretilmesiydi. Spor kronograflar 1950-1960’larda Daytona ve Speedmaster ile ortaya çıktı diyebiliriz.
Şimdi kısaca ref.1533’ten bahsedeyim. Aslında bu saat gün ışığına 2013 yılında Sotheby’s önemli saatler müzayedesinde çıktı.
O tarihte 115,000CHF’ye satılan saat, iki yıl sonra Phillips Müzayede Evinin düzenlediği müzayedede satışa sunuldu ve 305,000CHF’ye Audemars Piguet Müzesine doğru yola çıktı.
Şimdi ise, tarihin bu güzel örneği [Re]mastered haliyle saat severlerle buluştu.
Bu kez ortaya çıkan eser, estetik olarak eski modelden temel alınsa da günümüz teknolojisi ve malzemelerle yeniden üretilmiş bir model. Eskinin günümüze uyarlanmış hali diyebiliriz.
Öncelikle vintage model ile yeni model arasındaki farklardan bahsetmek istiyorum. Vintage modelde 36mm olan çap yeni modelde modern bir ölçü olan 40mm’ye çıkmış. Her iki modelde de bezel, kurma kolu ve kronograf düğmeleri pembe altın, kasa çelik olarak üretilmiş. Ref.1533’te Valjoux 13VZAH kodlu kurmalı kalibre bulunurken, [Re]master01’de ise CODE 11.59’dan tanıdığımız otomatik flyback kronograf kalibre kullanılmış. Calibre 4409 isimli mekanizmanın CODE 11.59’da kullanılan versiyondan temel farkı tarih fonksiyonunun çıkarılmış olması. 40 taşlı makine 28,800VPH frekansında çalışarak 70 saatlik bir güç rezervi sunuyor.
22K altın rotor Clou de Paris deseniyle dekore edilmiş.
Kadran tasarımına gelirsek; ref.1533’ün kadranında bezeldekine çok yakın bir pembe altın tonu kullanılmışken, [Re]master01’in kadranında pembe yerine şampanya- sarı altın arası bir ton tercih edilmiş. Ayrıca kullanılan kalibre farkından dolayı kronograf alt kadranlarının yerleşimi de farklı.
Şöyle ki; ref.1533’te saat 9 hizasında bulunan küçük saniye modern versiyonda saat 6 hizasında. Saat 3 hizasındaki 30 dakika sayacı ise saat 9 hizasına, saat 6 hizasındaki 12 saat sayacı ise saat 3 hizasına taşınmış. Böyle anlatınca karışık oldu ama resimlere bakınca ne demek istediğimi anlarsınız.
Burada küçük bir detay da 30 dakika sayacında kırmızı renk olarak belirtilmiş 45 dk. belirteci. Böylelikle futbol maçlarını takip eden centilmenler devre sürelerini takip edebilirler. Bu özelliğin pek çok vintage Audemars Piguet kronografında bulunmasının nedeni ise 1975’e kadar firmanın başkanlığını yapan Jacques- Louis Audemars’ın sıkı bir futbol hayranı olması.
Saate kullanılan bütün kronograf kolları ve kadranın dış çemberindeki takimetre skalasının rakamları mavi olarak kullanılmış. Küçük saniye ise akrep ve yelkovan gibi pembe altından üretilmiş. Kadran dikine fırçalanmış bir yüzeye sahip, bunun istisnası vintage modele göre daha derin olarak tasarlanan kronograf alt kadranları. Alt kadranlarda guilloche dekoru kullanılmış.
Kadranda özellikle bahsetmek istediğim diğer bir konu ise kullanılan art deco fontu, en çok saat 12 de dikkatimizi çekerken, detaylı bakıldığında döneme uygun olarak bütün küçük 6’ların (open six) uçları açık tasarlandığını görebiliyoruz. Baskı işçiliği mükemmel.
Ref.1533’den olduğu gibi alınan ve en çok göze çarpan detaylardan birisi de vintage Audemars Piguet logosu. Günümüzde firma üretimlerini Le Brassus’da yapsa da müşterilere daha yakın olmak için bir zamanlar workshopunun olduğu Cenevre’yi logosuna eklemiş.
Kasaya göz attığımızda göz yaşı şeklindeki boynuzlar ve eliptik formlu kronograf butonları en dikkat çeken tasarım ögeleri. Saat 14,6mm kalınlığında olmasına rağmen çelik- altın kontrastından dolayı daha ince görünüyor. Arka kapak ise vidalı yerine geçmeli tercih edilmiş. Önde ve arkada safir kristal kullanılmış.
Saat el dikişi oldukça kaliteli bir açık kahverengi deri kayışla sunuluyor, pakete ayrıca bir de koyu kahverengi timsah derisi kayış dahil edilmiş.
Sonuç olarak; 26595SR-OO-A032VE-01 referans kodlu [Re]master01, bulunması ve alınması imkânsız olan bir saatin, tarihin tozlu yaprakları arasında kaybolup gitmesine müsaade etmemek adına günümüz teknolojisi ve malzemeleri ile üretilmiş hali. Geçmişten bir ürünü alıp günümüzde aynı tasarımla sunmak normalde kolaya kaçmak gibi algılanabilir ama buradaki durum çok daha özel. Bir nevi tarihte kalan güzelliklere ikinci bir hayat verilmesi diyebiliriz.
Ne yazık ki bu güzellik sadece 500 şanslı alıcı ile buluşabilecek.
Saat vergiler hariç 49,500CHF fiyatla sadece Audemars Piguet Butiklerinde satışa sunuldu.
