Selam millet. Sizleri Instagram dışında burada görmek çok güzel! Beni tanımayanlar için söyleyeyim, bendeniz watch_fashionista’yım ve zarif bayan saatleri hakkında yazan bir Instagram emektarıyım. Teknik bilgi birikim vadetmiyorum, garanti ettiğim şey güzel saat fotoğrafları ve samimi bir görünüm. Sizlerle burada sohbet edebilmek harika ve sonraki bir aşamada soru-cevap oturumu da yapabiliriz fakat ilk makalem için günümüzde her saatseveri etkileyen bir konuya, güvenlik konusuna değinmek istiyorum. Saat hırsızlığı artık dizginlenemeyen çirkin bir hayvan gibi.
Birçok nedenle saatleri sevebilirsiniz, koleksiyoncular hep var olagelmiştir ama bir kadın olarak saat toplamayı seven çok az arkadaşım veya tanıdığım insan var. Saatler (iPhone öncesinde) olsa olsa bir ihtiyaç olarak görülmüştür ve bir gündüz bir de akşam saatiniz olurdu. Öte yandan bense onları bileğimde bir mücevher olarak sevmişimdir. Bir işe yaramalarını beklememişimdir ama güzel görünmelerini ve iltifat toplayan takılar olmalarını istemişimdir! Bence bileğinize güzel bir saat ve yanına uyumlu bileklikler takmayı ya seversiniz yada ona ayıracak vaktiniz yoktur. Bense ona kesinlikle aşığım. Fakat bir dizi olay nedeniyle hayatımda ilk kez, ne zaman evimden uzaklara gidecek olsam, boş bileklerle gitmeyi yeğliyorum. Londra, Paris, Milano ve Yunanistan’a sık sık seyahat eden biri olarak, saat kapkaççılığından tutun da dehşetengiz saat soygunculuğuna varıncaya kadar, yanlış yola sapıp cinayetle sonuçlanan korkunç olayları gördüm, duydum, okudum ve tanıklık ettim. Önde gelen saat sayfalarını takip ederseniz, bunlar sizin için de sıradan olaylar olacaktır. Ellerinde pala veya başka bıçaklar bulunan yayan, arabalı ve Vespalı çeteler, sırf saatleri için erkekleri ve kadınları hedef alıyorlar.
Mykonos’ta bir arkadaş soyuldu, birkaç kişi arabasına çarpmış gibi yaparak Richard Mille saatini kolundan söküp aldılar; tanıdığım bir hanfendinin boğazına Londra’da, Claridges otelinin önünde, güpegündüz bıçak dayandı ve RM saatiyle Cartier elmas yüzüğü sokaktaki herkesin gözü önünde çalındı. Ailemden biri yine Londra’da evinin önünde Rolex saati için palalı saldırıya maruz kaldı ki eminim bu restorandan birilerinin ispiyonlamasıyla oldu (zira bu yaygın bir durumdur). Kendi öz babam da elmas Rolex’i için karnından bıçaklandı. Daha da sayıp durabilirim ama resmi yeterince gördünüz. Ne zamandan beridir istediğimizi giyme hakkımız kaybettik? Ne zamandan beridir bir restorana girip birinin kolundan saatini kapıp kaçmak normal oldu? Ne zamandan beridir saat işi voleyi vurmanın yolu oldu? Zira asıl soru burada: Seri numarası olan bu çalıntı saatleri kimler satın alıyor? Biraz daha ileri giderek bunda Instagram’ın da büyük bir rol oynadığını söyleyebilirim. Niye mi? Çünkü o, sadece altın Rolex’i bilen insanlara, diğer saatlere de dikkat etmeyi öğretti. Hırsızlara iyi satacak saatlerin bir kataloğunu, gerçek değerlerinin ve kaça satabileceklerinin bilgisini vermiş oldu. Instagram aynı zamanda ikinci el pazarını büyük bir endüstriye dönüştürdü. Bu saatler ederlerinin cüzi bir miktarına çok kısa bir zamanda satılıyor fakat çalındıkları insanlarda yaralar bırakıyorlar. İşin kötüsü, şu an için sadece tek çözüm var. Yetkililer, yapabilecekleri bir şey olmadığını söyleyen polisleri harekete geçiremedikleri için; kendimizi korumak yine bize düşüyor. Şimdilik tek seçeneğimiz, Avrupa’dayken, kıymetli saatlerimizi bileğimizden çıkarmak. Buraya Apple Watch’la geliyorum. Güvenle kalın.
