Son yıllarda piyasaya sunduğu, kendi tarihinden derin izler taşıyan heritage koleksiyonu saatleri ile adından sıkça söz ettiren Longines, 2019 yılının kapanışını da muhteşem bir modelle yaptı: Longines Heritage Classic!
Longines Heritage Classic modelinin ilk sızıntıları 2019 yılının başlarında piyasaya düşmüş ve kaynağı belli olmayan bu birkaç fotoğraf bile vintage saat severleri heyecanlandırmaya yetmişti. Zira saat, vintage severler tarafından en çok sevilen ve aranan kadran tasarımlarından birine sahipti. Pek çok kaynakta, “Sector Dial” olarak tanımlanan bu tasarımın ilk olarak 1. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıktığı, ardından 1930’lu ve 40’lı yıllarda da son derece popüler olduğu bilgisi yer almaktadır. Ama Phillips’in 2018 yılı Mayıs ayında yaptığı bir müzayedede satılan 1910 tarihli Patek Philippe cep saati bize bu tasarımın “biraz daha” eski olabileceğini gösterdi.
Kadrandaki dakika ve saat alanlarında ayrı ayrı geçen, aynı merkezli fakat farklı çaplı çemberler ile bu çemberleri birbirine bağlayan çizgilerden oluşan bu tasarım 1. Dünya Savaşı askeri saatlerinde ve sonrasında bazı bilimsel saatlerde kullanıldı. Sivil ve yaygın kullanıma sunulması da çok gecikmedi. Longines’in de dâhil olduğu pek çok marka bu ve çok benzer tasarımdaki kadranlara sahip saatler üretti.
Aslında bu bir rastlantı değildi. Çünkü o dönemlerde pek çok marka aynı malzeme tedarikçilerini kullanıyordu. Tedarikçiler de o zaman popüler olan ne ise onu daha çok üretiyorlardı. Bundan dolayıdır ki aynı döneme ait farklı markalarda, tasarım anlamında birbirine çok benzeyen saatler görmek mümkündür.
İşte Longines’in yeni Heritage modeli de bu sağlam köklere derinden bağlı bir şekilde ve safkan 1930 ruhuyla piyasaya çıktı.
Heritage Classic modeli için temel alınan saat Longines’in kendi müzesinde yer alan 1934 tarihli 32mm çaplı bir saat.
Yukarıdaki karşılaştırmalı fotoğrafta da görüldüğü gibi Longines, Heritage serisinin bu yeni üyesine tasarım anlamında çok emek sarf etmedi. Zaten marka fanatiklerinin istediği de tam olarak buydu! Yine de ilk örnek alınan saatin 32mm’lik boyutunu günümüze uygun şekilde 38.5mm yapmak, kasa işçiliğini yeni teknolojiler sayesinde daha kusursuz hale getirmek ve elbette yeni bir mekanizma ile donatmak gibi bazı önemli iyileştirmeler sayesinde saatin köklü Calatrava bağlarına dokunmazken, günümüz gelişen saatçiliğinin tüm avantajlarını da taşır hale getirdi.
Saatin 38.5mm’lik çapı benim gibi 32-35mm’lik vintage saatler kullanmayı seven biri için bile son derece konforlu ve dengeli. Bu dengede saatin Calatrava stile son derece uyumlu düz boynuzlarının ve saatin kimliğini tamamlayan diamond tipteki kurma kolunun da etkisi son derece büyük.
Saatin kasası genel olarak son derece ince bir işçilikle fırçalanmış yüzeylerden oluşuyor. Bu fırçalanmış yüzeylere parlatılmış boynuz arkaları ve yine parlatılmış bir çelik kapak eşlik ediyor. Boynuzlar gayet sert hatlarla şekillendirilmiş.
Saatin camı “box-shaped” olarak tanımlanan bir formda. Yani kasadan yüksek ama kubbeli değil; düz. Kendi gibi düz “coin” bezel yapısı ile muhteşem bir uyuma sahip. Yükseltilmiş cam nedeniyle saatin yüksekliği biraz artmış olsa da otomatik bir saat için 11mm’lik bir yükseklik hala gayet makul.
Saatin küçük saniye konumu son derece iyi ayarlanmış. Her ne kadar 6 rakamını ortadan kesiyor olsa da bu durum temel alınan 1934 model versiyonda da bulunması nedeniyle göz ardı edilebilecek bir konu. En azından Flagship modeli gibi tarih penceresi üzerinden uçarak geçen bir saniye yerleşimi bu saatte yok.
Kadranın çift renkli detayları, son derece iyi şekilde işlenmiş rakamlar ile birleşince neredeyse mükemmel bir kadran baskısı ortaya çıkmış. Aynı kusursuzluk aslına bağlı şekilde konumlandırılan ve yazılan Longines logosunda da görülüyor.
Kadranda 3 farklı desen çalışması göze çarpıyor. Fırçalanmış parlak metal renkte dış çember, düz fildişi tonunda bir merkez daire ve guilloche desene sahip bir küçük saniye kadranı. Bu 3 desenin kusursuz birleşimi kadranı son derece keyifli hale getirmiş. Saatin kolları tıpkı 1934 yılına ait modelde olduğu gibi meneviş mavi ve son derece muhteşemler!
Saat Longines tarafından L893 koduyla tanımlanan ama aslında ETA tarafından elden geçirilmiş bir 2892. Bazı güncellemeler ile güç rezervi 50 saatten 60 saate çıkarılan ve silikon bir balans yayı eklenen bu mekanizma aslında bir ETA A31.L91.
Saatle ilgili kendi şahsi düşüncelerim de oldukça olumlu. Çünkü yazımın başında bahsettiğim vintage severlerden biri de benim. Bu saati ilk gördüğüm 2019 yılı Ocak ayından beri heyecanla bekliyordum. Güzel bir saat olacağı en başından belliydi ama doğrusu Longines gibi büyük bir markanın kendi enthusiastlarının sözünü bu denli dinleyeceğini ben bile tahmin etmemiştim. Şahsen saatle ilgili tek eleştirim otomatik mekanizmasına oldu. Orijinaline bu denli sadık bir modelin mutlaka kurmalı bir mekanizma ile üretileceğini düşünüyordum. Yine de hem Longines markasını hem de bu tip vintage modelleri sevenleri son derece tatmin edecek bir saat olduğunu düşünüyorum.
