Konu saat endüstrisinin kült ve başı çeken markalarından biri olunca söyleyecek çok şey var. Öte yandan söyleyeceklerimizi dikkatli seçmeliyiz çünkü Rolex markasının çok köklü bir tarihi ve bu tarihi çok iyi bilen ve takip eden koleksiyonerleri ve meraklıları (enthusiast) var. Saat dünyası ile ilgisi olanlara eğer tek bir saat seçmek zorunda olsanız diye bir soru yöneltilse muhtemelen alacağınız cevap ‘Rolex Submariner’ olurdu.
Günümüzde çok popüler olan spor çelik saat kavramının en önemli aktörlerinden biri tabii ki de Rolex Submariner. Submariner’in bu kadar popüler ve aranan bir saat olmasının temel nedenleri arasında; üretilen ilk modeli ile benzer bir tasarım dili ile tasarlanmış olması, hemen hemen her ortamda takılabilecek sadeliğe sahip olması, masif ve dayanıklı bir saat olması, kullanışlılığı gibi nedenler sayılabilir. Elbette Submariner’in pop kültürü ikonu olmasını ilk olarak 007 James Bond’a borçluyuz. Ünlü ajan beyaz perdede ilk kez 1962 yılında Dr. No filmiyle görüldü.
Ve elbette 007 bir Rolex takıyordu çünkü yaratıcısı Ian Flemming böyle olmasını istemişti. (Ian Flemming James Bond karakterini yarattığı yıllarda kendisi de bir Rolex Explorer 1016 kullanıyordu.)
Öte yandan Submariner’in piyasaya sürülmesinden önce, arka planda başka bir film ve başka bir kahraman var.
Filmimiz 1954 yılında yayınlanan Le Monde Du Silence (The Silent World). Fransız okyanus uzmanı ve film yönetmeni olan Jacques Yves Cousteau’nun, 1953 yılında yayınlanan kendi yazdığı kitaba dayanan ve ilk renkli çekilen denizaltı belgesellerinden biri olarak kendi türünde devrimci bir nitelik taşıyan filmin çekimleri Akdeniz, Basra Körfezi, Kızıldeniz ve Hint okyanusunda yapılmıştı.
Aşağıda göreceğiniz fotoğrafta ise Kaptan Cousteau Le Monde Du Silence filmi çekimleri sırasında efsanevi gemisi Calypso’nun köprüsünde radar ekranına bakarken görülüyor. Cousteau’nun bileğindeki saatin de prototip bir Submariner (ref.6204) olduğuna inanılıyor.
O dönemde Jacques- Yves Cousteau ile o yıllarda Rolex’te üst düzey bir yönetici ve aynı zamanda dalgıç olan Rene- Paul Jeanneret’in yakın arkadaş olduğu bilinen bir gerçek olduğu için Cousteau’nun Submariner’i piyasaya sürülmeden önce test ediyor olması da oldukça mantıklı bir hikâye.
Submariner’in doğuşundan bahsedip Submariner’e DNA’sını veren Rolex Turn- O- Graph ref.6202’e göz atmamak olmaz.
Rolex, 1953 BaselWorld fuarında tanıtılan ref. 6202 Turn-O- Graph’tan kısa süre sonra ilk ref. 6204 Submariner’i satışa sundu. Rolex 1954 yılında üç farklı Submariner piyasaya sundu. Bunlar ref. 6200, ref.6204 ve ref.6205’ti. Her ne kadar 6200 referansı 6204 den küçük de olsa, araştırıldığında en küçük seri numaralarının ref.6204 Submariner’lerin kasasına kazınmış olduğu görülüyor. Sonuç olarak koleksiyonerler tarafından ref.6204’ün piyasaya sunulan ilk Submariner olduğu kabul ediliyor.
İlk Submariner’da honeycomb veya gilt kadran, ince kalem şeklinde kollar, saniye kolunun en ucunda lolipop ve 5,3mm çapında küçük bir kilitli tepe bulunuyordu. Saat, A260 kalibreye sahipti, bu kalibre muhtemelen o zamanlar Rolex’in elindeki en güvenilir kalibre idi. Oyster kasa ön taraftan ekstra kalın bir tropik akrilik kristal ve arkadan ise çevirerek kilitlemeli bubbleback kapakla kapanıyordu. İlk nesil Submariner’larda kullanılan mekanizmaların yapısından dolayı bu bubbleback kapaklar kullanıldı. Kadranda saatin kaç metre su geçirmez olduğu ya da COSC (Contrôle Officiel Suisse des Chronomètres) olduğuna dair bir yazı bulunmuyordu. Minimum süsleme ve yazı ile tam bir tool watch görüntüsünde olan 6204’ün boynuzlarının açılı kenarları parlak olarak polisajlı geriye kalan neredeyse tüm yüzeyler ise brushed / satin polisaj yapılmış olarak üretilmişti. Kasa ve arka kapak çelik, bezel ise bir pirinç alaşımından üretilmişti. Bezelde saat 12 hizasındaki üçgenin içinde ise radyum bir nokta bulunuyordu, günümüzde bu radyum nokta hep çatlayıp, ufalanıp dökülmüş olduğu için görülen örneklerde orada bir oyuk var sadece. Su geçirmezlik seviyesi ise 100m idi.
1954 yılında tanıtılan diğer bir Submariner ise ref.6205’ti. 6205’in ilk versiyonunun kolleksiyonerler arasındaki adı ise ‘clean dial’. Elbette böyle denmesinin bir nedeni var. Kadranda Rolex markalandırmasının altında sadece OYSTER PERPETUAL yazısı buluyordu. Saatin her hangi bir yerinde Submariner yazmıyordu. Araştırmacı ve kolksiyonerler submariner yazısının olmamasını, o zamanlar Rolex’in Submariner ismini henüz yasal olarak tescil ettirmemiş olması nedeniyle kullanmadığını, sorun çözülünce ileriki modellerde kullanmaya devam etmiş olabileceğini düşünüyorlar ki oldukça mantıklı bir açıklama.
Clean dial 6205’lerde 6204’de olduğu gibi ince kalem kollar kullanılıyordu ve bu kollara sahip son Submariner’di. Kasa biraz daha kalınlaşmıştı. 5,3mm den 6mm’ye büyütülen tepenin iki yanında crown guard (kurma kolu koruyucu) bulunmuyordu.
Gelelim daha sonraki 6205’lere. Clean Dial model bir süre üretildikten sonra sanırım daha önce bahsettiğim tescil sorunu da çözülünce Submariner ismi kadrana ikonik bir ekleme ile geri döndü ‘Mercedes kollar’. Mercedes kollara ek olarak lolipop olarak adlandırılan saniyenin ucundaki nokta ise saniye kolunun ortasına doğru yaklaştı. Ref. 6205 de ref.6204 gibi A260 kalibreyi kullanıyordu ve su geçirmezliği de 100 metreydi.
Konu ref.6200’a gelince işler biraz karışıyor. 6200 her ne kadar 6205’ten sonra üretildiyse de referans numarası daha küçük. Bunun nedeni 6200’ın 6204 ve 6205’ten önce tasarlanıp geliştirilmesi olabilir.
Bu referanstaki en önemli özellik kadrandaki 3-6-9 Explorer stili indeksleri. Diğer saat indeksleri ise baton olarak seçilmiş.
Bu referansta temel olarak iki farklı kadran kullanılmıştı; büyük logolu olan Submariner yazısız ve küçük logolu olup Submariner yazılı olan. Saatin önceki referanslardan diğer bir farkı da 8mm çapında üzerinde BREVET yazan büyük bir tepe kullanılmış olmasıydı.
İlk iki referanstan farklı olarak saat A296 kalibreyle donatılmıştı ve 200 metre su geçirmezliğe sahipti. 6200’ın kadranında Oficially Certified Chronometer ibaresi olan bilinen tek örneği 2013 yılnda Christies tarafından 458.000 CHF’ye satılmıştı.
Rolex Submariner’a şu anda satışta olan versiyonuna kadar; gilt kadran, mat kadran, lake kadran, crown guard, kronometre sertifikası, tarih, safir kristal cam, seramik bezel gibi güncellemeler geldi. Tarih boyunca Comex gibi, Milsub gibi özel modelleri üretildi. İlk kez 1969 yılında altın Submariner (ref.1680) üretildi, siyah dışında mavi ve yeşil kadranlar üretildi. Günümüzde submariner temel olarak; tarihsiz ve tarihli siyah kadran ile yeşil kadran tarihli olarak çelik, mavi ve siyah çelik- altın (Rolesor), mavi ve siyah kadranlar ile 18k sarı altın, son olarak mavi kadran 18k beyaz altın olarak satışa sunulmuş durumda. (mücevherli versiyonlar hariç).
Submariner’in hikayesi oldukça uzun ve içinde hala aydınlanmamış bölümleri olan bir hikaye. Kim bilir, ilerleyen zamanlarda başka bir bölümüne göz atarız.