Spor, ister amatör olsun ister profesyonel, toplum üzerinde ekonomik, politik ve kültürel etkileri çok yoğun bir aktivite. İnsanları bir araya getirme, aidiyet duygusu yaratma, kopmaz bağlar oluşturma ve evrensellik bakımından neredeyse rakipsiz. Sporu amatör bir uğraştan ziyade profesyonel bir kariyer olarak sürdürmeyi düşünenleri hayli çetin ve zor bir süreç bekliyor da olsa, bu süreci başarıyla tamamlayanların çektikleri çilenin karşılığını hem maddi hem de manevi olarak fazlasıyla aldığını söyleyebilmek mümkün. Bugünkü yazımızda da işte bu eğlenceli uğraşı profesyonel kariyer edinmiş dünyaca ünlü sporculardan bazılarının saat tercihlerini beraberce inceleyeceğiz.
Stephen Curry, NBA’in en başarılı basketbolcularından biri. Golden State Warrior formasını giyen 1988 doğumlu basketbolcu, oyun kurucu pozisyonunda olmasına rağmen ihtiyaç duyulduğunda şutör gard pozisyonunda da görev yapabilecek kapasiteye sahip. Daha NBA’deki ilk sezonunda 17.5 sayı 4.5 ribaunt 5.9 asist ortalamasıyla oynayıp herkesin dikkatini çekmiştir. NBA En Değerli Oyuncu ödülünü kazanan Curry 2015 – 2016 sezonunda pek çok NBA rekorunu kırarak adını basketbol tarihine şimdiden yazdırarak efsaneler arasında yerini aldı. Başarılı basketbolcunun saat tercihi de kariyeri gibi oldukça parlak. Dünyanın en ikonik saatlerinden biri olarak kabul edilen bir Cartier Santos Skeleton kullanıyor.
Dikdörtgen şekli nedeniyle yanıltıcı bir şekilde büyük görünen saatin ölçüleri aslında yalnızca 39.8 x 47.5mm. Santos Skeleton’un en ayrıştırıcı özelliği şüphesiz bezeli. Saate endüstriyel bir hava katan vidalı bezeli aynı zamanda da Cartier’in ürettiği ilk erkek saatlerine bir gönderme. Saatin kadranı da sadelik bakımından bir Cartier klasiği. Roma rakamıyla gösterilen saat markörlerinden ibaret kadranda akrep ve yelkovan kılıç şeklinde tasarlanmış. In-house mekanizma kullanan saat hayli güvenilir. 100 metreye kadar su geçirmezlik özelliğiyle onu kuşkusuz bir spor saati yapıyor ki bu da Curry’nin tercihini açıklar nitelikte. Saatin altın modelinin satış fiyatı $63.500 civarıyken, tamamı çelik modelin satış fiyatı ise yaklaşık $26.800.
Şimdi geçelim bir diğer NBA efsanesine. Basketbolla ilgisi olmayanlar bile onu “Yok artık LeBron James” söz öbeğinden tanıyorlar. Kariyeri boyunca 4 NBA şampiyonluğu yaşamış olan 1984 doğumlu oyuncu Los Angeles Lakers forması giyiyor. 4 kez NBA En Değerli Oyuncu, 3 kez NBA finalleri En Değerli Oyuncu ödülü, 2 kez Olimpiyat Altın Madalyası kazanan oyuncu 1 kez NBA sayı kralı olmuştur ve çaylaklığı döneminde yılın çaylağı ödülüne layık görülmüştür. Ayrıca Cleveland Cavaliers’de oynadığı dönemde tüm zamanlar skor lideridir. Kısacası kendisi tam bir şampiyon. Peki, bakalım şampiyonun kolunda ne varmış? Tabii ki Audemars Piguet’nin onun adına ürettiği Audemars Piguet Royal Oak Offshore LeBron James.
AP endüstrideki en önemli markalardan biri olarak kabul ediliyor ve ürettiği ikonik modellerle biliniyor. Audemars Piguet Royal Oak Offshore LeBron James de onlardan sadece bir tanesi. Otomatik 3126/3840 kalibre mekanizması 365 parçadan ve 59 taştan oluşuyor ve 21600 vph rezonansla güç üretiyor ve gücünü 50 saat boyunca muhafaza edebiliyor. 44 mm çapında bir kasası mevcut. Şık kadran tasarımıyla göze çarpan modelin, saat 6,9 ve 12 yönlerinde alt kadranları, saat 3 yönünde takvimi bulunuyor. Dünyanın en iyi lüks spor saatlerinden biri olarak kabul edilen model, LeBron gibi başarısı mütevazilik kaldırmayacak bir sporcu için oldukça uygun bir seçim. Saatin tanıtıldığı dönemki satış fiyatı $51.500. Günümüzde ise $65.000 – $70.000 civarında alıcı buluyor.
Basketbolun ardından dilerseniz bir de motor sporlarında durumların nasıl olduğuna bakalım. Motor sporları denilince Lewis Hamilton kuşkusuz öne çıkan isimlerden. Dünyanın ilk siyahi Formula 1 pilotu olan Hamilton daha henüz 9 yaşındayken Mercedes Benz takımı tarafından keşfedildi. Formula 1 kariyerinin ilk 9 yarışında da kürsüye çıkmayı başaran Mercedes takımının İngiliz pilotu, kırdığı bu rekorla tarihe geçti. 1985 doğumlu efsane pilotun saat tercihi oldukça manidar. Bir IWC Big Pilot Perpetual Calender kullanıyor.
Saat 46.2 mm’lik oldukça büyük bir kasaya sahip. İkonik tepe tasarımıyla saati kilometrelerce öteden tanımak mümkün. Oldukça rahat okunur büyükçe bir kadrana sahip. 51614 kalibre kendinden kurmalı otomatik mekanizmasının 7 gün güç rezervi bulunuyor. Patentli bir sistem olan çift yönlü Pellaton kurma sistemi kullanan mekanizma gücü iki ayrı yay tamburunda muhafaza ediyor. Kurma mandalı, otomatik volan ve rotor mili seramikten yapıldığından mekanizma kesinlikle aşınmıyor. Bu gösterişli ve ikonik tasarımın satış fiyatı $47.000 civarlarında seyrediyor.
Peki, daha fazla uzatmadan asıl ilgilendiğiniz ve sabırsızlıkla sıranın gelmesini beklediğiniz spor dalına geçelim. Evet, futboldan söz ediyoruz. Milyonları peşinden sürükleme, savaşlar başlatıp, savaşlar bitirme ve hayatı durdurma potansiyeline sahip futboldan. Futbolun iki büyük efsanesinin saat tercihlerini incelemeye David Beckham’dan başlayabiliriz. Fifa Yılın Futbolcusu ödülüne iki kez aday, 2004’te dünyanın en pahalı futbolcusu seçilmiş, Top-100 Şampiyonlar Ligi’ne ilk giren İngiliz olan Beckham kariyerine Manchester United kulübünde başladı. Ardından önce Real Madrid’e, oradaki 4 yıllık başarılı performansının ardından sonra Los Angeles Galaxy’e, son olarak da şampiyonluğun ardından kariyerini noktalayacağı Paris St. Germain’e transfer oldu. Futboldaki başarılarıyla küresel olarak tanındı. Bu tanınırlık sayesinde bir moda ve marka ikonu haline geldi. Peki, koluna baktığımızda ne görüyoruz? Bir Tudor Herritage Black Bay Bronze.
Black Bay Bronze’un tasarım öğeleri 1950 – 1970 arası döneme dayanıyor. Tudor zaten Retro ve moderni aynı potada eritip ortaya koyduğu modellerle bilinen bir marka ve dönemlerle oynamayı seviyor. 43 mm çapında genişçe bir kasaya sahip. Döner bezelde ve kadranda kullanılan kahverengi detaylar saate modern bir estetik kazandırıyor. Geri kalan tüm tasarımda ise kar tanesi akrep – yelkovan, kubbeli kristal, pahlı çerçeve kulağı gibi gelenekselleşmiş Tudor öğeleri göze çarpıyor. Kalın, kahverengi kayışı kuşkusuz saatin en retro tasarım öğesi. MT5601 kalibre Tudor’un kendi üretimi olan mekanizmasının frekansı 28800 vph ve 70 saatlik rezerv güç üretme kapasitesine sahip. Çift yönlü rotor vasıtasıyla otomatik kurma özelliği sağlayan saat COSC kronometre sertifikasına sahip. Rahatlıkla söylenebilir ki Beckham’ın tercihi kesinlikle tesadüfi bir tercih değil. İkonik bir yıldızı da ancak ikonik bir saat tamamlayabilirdi zaten.
Saatine göz gezdireceğimiz ikinci yıldızımız ise halen faal olarak futbol oynuyor. Evet, büyük ihtimalle çoktan tahmin ettiniz, Portekiz Milli Takım kaptanı ve Juventus’un efsane forveti Christiano Ronaldo’dan bahsediyoruz. Profesyonel kariyerine Sporting Lizbon’da başlayan Ronaldo, 2003 – 2009 yılları arası Manchester United forması giydi. Manchester United’a transfer olduğunda hangi formayı giyeceğini soran Ferguson’a 28 numaralı formayı giyeceğini söyledi fakat Ferguson ona George Best, Bryan Robson, Eric Cantona ve Beckham gibi efsanelerin giydiği 7 numarayı uygun gördü. Bu durumdan “bu onuru taşımaya mecbur bırakıldım” diye bahseder. 2009 yılında Real Madrid’e, 2018 yılının Temmuz ayında ise halen formasını giymekte olduğu Juventus’a transfer oldu. Başarılıları kadar mütevaziliğiyle de tanınan yıldız futbolcunun saat tercihi ise Rolex Daytona.
Rolex, bu modeli 1963 yılından beri üretiyor. Çok tutan modellerden biri haline gelmesi ise 1988 yılını buluyor. Ronaldo’nun kullandığı güncel modellerin en göze çarpan özelliği bezeli. Bu bezel, Daytona’nın geçmişine gönderme yapıyor ve retro bir görünüm sağlıyor. Takimetre üzerindeki sayılar, bezelin kavisini takip ediyor. Bu tasarım detayının amacı tüm yazıların aynı düzlemde yer almasının önüne geçerek daha tertipli bir görünüm elde etmek. Kasa ebatında ilk üretimden beri bir değişiklik yok, yine 40 mm çapındaki kasayı kullanıyor. 4130 kalibre mekanizması 72 saatlik güç rezervi üretiyor. Kesinlikle Rolex’in geçmişini ve nerden geldiğini unutmayan, ayağı en yere basan modellerinden biri. Tıpkı Christiano Ronaldo gibi.
Evet, bugünlük bu kadar. Eğer yazıda hayranı olduğunuz sporcuya rastlayamadıysanız endişe etmeyin, daha yeni başladık. Dünyaya mal olmuş başarılı sporcuların kollarında ne olduğuna bakmaya devam edeceğiz.
