Son yıllarda özellikle heritage modelleri ile kitlesini genişleten Tudor’un 2020 Temmuz ayında öncelikle Asya pazarında satışa sunduğu, birkaç ay sonrada küresel olarak satışa sunulan Royal ürün gamı ile beraberiz. Royal, Tudor’un ilk olarak 1950’lerde kullandığı bir isim. Fakat şimdi bahsedeceğimiz modellerin 50’lerdeki tasarım ile hiçbir ilgisi yok. 70’lerin ve 90’ların spor- şık havasını taşıyan bir tasarım diline sahipler.
Tudor Royal; 41mm, 38mm, 34mm ve 28mm kasa çapında, çelik veya çelik altın ve toplam 9 ayrı kadran seçeneği ile sunuluyor. Bu kadran seçenekleri arasında; mavi, gri, şampanya ve siyah sun-ray efektli aplike roma rakamlı düz ve pırlantalı kadranlar ile sadece 34 ve 28mm modellerde sunulan pırlantalı sedef (mother of pearl) kadran bulunuyor.
Royal serisinin tümü, saten polisajlanmış 316L çelik kasa, safir cam, katlanır toka ve güvelik klipsine sahip 5 parçalı entegre bilezik, çentikli bezel, kapalı arka kısım ve 100m su geçirmezlik sağlayan vidalı tepe ile sunuluyor. Çelik altın modellerde ise kasa ve bileziğin kenardaki kalın parçalarında çelik kullanılırken, bezel, kurma kolu ve bileziğin ortasındaki parlak polisajlı iki parça 18 ayar sarı altın olarak tercih edilmiş.
Yeni seride dikkatleri en çok çeken model kuşkusuz, çelik 41mm mavi kadranlı day- date modeli. Özelliklerini sayınca tam da 2020’lerin saat trendini (çelik kasa, entegre bilezik ve mavi kadran) yakaladığı belli oluyor.
Kasa yapısı olarak eski Rolex Oysterquartz modellerini anımsatsa da tek anımsatan yeri kasası değil.
Nothched (dişli, tırtıklı) olarak adlandırılan bezel (üstte), Rolex’in yıllardır kullandığı engine turned bezeli çağrıştırıyor (altta). Neticede iki kardeş markadan bahsediyorsak bazı dizayn unsurlarının ödünç alınması mazur görülebilir. Aslında Tudor son yıllarda tanıttığı modellerle kendi tasarım dilini oluşturuyor.
Tarih penceresinin ise beklenenden biraz daha fazla olarak ortaya yakın konumlandırılmış olması bazı gözleri rahatsız edebilir.
Aplike roma rakamlı sun-ray efektli azur mavi kadran da bir yerlerden tanıdık(!) ama kimsenin bundan şikâyet edeceğini sanmam.
Bahsetmeden geçmememiz gereken önemli bir nokta da sadece 41mm modelin day-date olarak sunulduğu. Diğer ebatlarda ise sadece tarih (date) fonksiyonu buluyor.
Çelik-altın, pırlantalı şampanya kadranlı model kadınların yoğun ilgisini çekmeye aday.
Kurma kolunun üzerindeki Tudor logosu oldukça şık bir detay.
Tudor’dan beklenilen kalitede üretilen modellerin en büyük avantajı fiyatları. Aslında bu fiyat seviyesinin yakalanmasındaki en büyük etmen manufacture kalibre kullanılmaması. Onun yerine 41, 38, 34mm’lerde Sellita, 28mm’de ise ETA bazlı makineler kullanılmış. Tudor’un kendi kalibreleri 70 saat güç rezervine sahiplerken, Sellita bazlı kalibreler 38 saat güç rezervine sahipler. Biraz önce de söylediğim gibi manufacture kalibreler kullanılsaydı, muhtemelen hem fiyatlar daha yüksek olacaktı hem de kalibrelerin yapısı nedeniyle saatler daha kalın olacaktı.
Sonuç olarak, Heritage Black Bay ile başlayan dalga hızlanarak artıyor. Herkes Tudor’dan arka arkaya gelen tool-watch’lardan bir yenisini beklerken bir sürpriz yaparak Royal serisini sundular. Bulunduğu segmentte özellikle fiyatı ve bu fiyata sunduğu üretim kalitesi le öne çıkan modeller gerçekten tercih edilecek güçlü birer alternatif olarak düşünülmeli.
Fiyatlara gelecek olursak;
41mm: $2,325 – $3,350;
38mm: $2,250 – $3,300;
34mm: $2,200 – $3,975;
28mm: $2,150 – $3,975.
Bu ve diğer Tudor modelleri için markanın resmi internet sitesi www.tudorwatch.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Bu saatleri bize sağlayan Istanbul Rolex bayisi Rhodium’a teşekkür ederiz.
