14:50 CARTIER, Genel, Haberler, Makaleler, Markalar, Öne Çıkanlar

Tahmini Okuma Süresi: 2 dk. 10 sn.

WATCHES & WONDERS 2021: CARTIER PRIVÉ COLLECTION

Cloche de Cartier, Crash, Tank Cintrée, Tonneau ve Tank Asymétrique’ten sonra, Cartier Privé’nin sunduğu beşinci kreasyon oldu. Cartier Privé, Maison’un mitlere özgü modellerini numaralı, sınırlı edisyon saatlerle kutlayan ve keşfe çıkan bir koleksiyoner koleksiyonu.


“Çan” formu, 1920’lerde Cartier saatlerinde yer almaya başladı. Yatay olarak yerleştirildiğinde, dış hatları bir banko üzerindeki servis zilini çağrıştırdığı için saatin adı “Cloche de Cartier” oldu. Cartier imzalı birçok parça gibi, adını formundan aldı ve çizgilerinin yalınlığı ile ilham kaynağının açıklığı sayesinde öne çıktı. Cartier Görsel, Stil ve Kültürel Miras Direktörü Pierre Rainero bunu şöyle yorumluyor; “Cloche de Cartier, Maison’un forma yaklaşımını ortaya koyuyor. Form, hem estetiğiyle hem de olası tüm çağrışımlarına saygı duyularak ele alınıyor. Bu, Maison’un basit formlarla oynama ve estetik potansiyelini ortaya çıkarma yeteneğini de vurguluyor.”

Cartier’nin, Tortue, Tank ve Baignoire’da olduğu gibi form üzerindeki çalışmalarına ek olarak, Maison’un tasarımcıları güzelliği her nerede olursa olsun yakalıyor. Cloche de Cartier, Cartier’nin saatçilik repertuarındaki en nadide ve estetik çalışmalarından biri. Kendi kategorisinde olağandışı ve benzersiz bu koleksiyoner parçası, Maison’un tüm saat yapım kodlarını benimsiyor. “Demiryolu” deseni ve saat ikonları burada kadranın asimetrik şekline adapte edildi ve kurma kolu, kabuşonla süslendi. Maison’un saatçilik geleneğine saygı duruşunda bulunan, yaygın pratikle bağlarını koparmayı da başaran Cloche tasarımı şu nedenle de olağandışı; kola takılarak saati kontrol etmemizi sağlıyor ama aynı zamanda çıkarıldığında bir masaya yerleştirilip masa saatine de dönüşebiliyor.

Bu benzersiz formun zorunlu kıldığı estetik gereksinimlere uyum için İsviçre, La Chaux-de Fonds’daki Cartier Atölyesinde iki yeni kalibre tasarlandı. Cartier Saat Tasarım Direktörü Marie-Laure Cérède süreci şöyle tarif ediyor; “Yeni, işlevsel bir mimari, saatin mimarisine kusursuz uyum için böylece tasarlanmış oldu. Şahane işbirliği sayesinde, bu yeni iskelet versiyonda teknik algının yerine estetik duyguya öncelik verebildik”.

Tam donanımlı bir araştırma ve inovasyon laboratuvarı olan atölye ise hem tasarıma hem de Cartier çalışmalarının sürekli gelişimine hizmet eden bir merkez. 2001’den bu yana, fikir geliştirmeden üretime kadar saat yapımıyla ilgili tüm meslekler bu sahada icra ediliyor. Geleneksel zanaat işleri, son teknolojilerle iç içe gerçekleştiriliyor. Cloche de Cartier’nin, tasarlandıktan bir asır sonra zamansız bir cazibeyle adeta uyuyan güzel gibi yeniden doğmasının nedeni işte bu.

Tarih boyunca yuvarlak modellerin hüküm sürdüğü bir evrende Cartier saatleri, gerek kare, gerek dikdörtgen, gerekse uzun oval formlarıyla öne çıkıyor: 1904’teki Santos de Cartier ve 1917’deki Tank’ten bu yana, Maison geometriyle ve “az ama öz” fikriyle oynamak için saatçilik tekniklerinden yararlanıyor. Cloche de Cartier ender bir saat. Café Society ya da yarış pisti müdavimlerini memnun etmek için tasarlanmış görünen bu kreasyon zamanla değişip dönüştü ve göze çarpan iki özel estetikle bizlere sunuldu. Kasanın yön eksenine göre, yuvarlak kısım ya yukarı ya da sağa doğru yerleştirilebiliyor. En yeni modeller ise bilek kayışının yanı sıra, benzersiz bir özelliğe daha sahip. Saat 12’nin ele dönük konumu ve aynı zamanda saat düz ve dikey yerleştirildiğinde masa saati modülü.

100 yaşına yeni girmiş olsa da tıpkı ilk günkü gibi işliyor. Orijinal modeldeki her detayı koruyan bu saat, ilk bakışta insanı şaşırtan bir tekilliğe sahip. Daha yakından baktığınızda ise her şeyi daha farklı görmenizi sağlıyor.

Pembe altın, sarı altın ya da platin seçeneklerle sunulan model, Cartier’nin tüm saatçilik kodlarını sergiliyor; demiryolu deseni, kılıç şeklinde akrep ve yelkovan ve kurma kolunda kapalı biçimde oturtulmuş kabuşon. Model, arka kısımda satin finisaj ve mandallar ya da köşeler arasındaki polisajla orijinal modelin finisajlarına da sadık kalıyor. Saat gücünü, 2019’da tanıtılan bir kalibreden, yani 1917 MC Manufacture mekanik mekanizmadan alıyor.

Hem benzersiz hem şaşırtıcı bir özellik olarak saat, bileği kendinize yaklaştırmanıza gerek kalmaksızın kolunuzu uzattığınızda kontrol edilebiliyor. Bu, 1920’lerde dahi Cartier’nin saatçiliğe konfor ve ergonomi fikriyle yaklaştığının bir kanıtı.

Bu yıl Cartier, bu parçaya saat yapımındaki imzalarından birini, yani iskelet kasayı uygulamaya karar verdi. Saatin tipik olmayan şekline bu karmaşıklığın adapte edilmesini gerektiren gerçek bir ustalık eseri bu.

Koleksiyonu üç iskelet model tamamlıyor. Bu saat, tamamen kafes işi bir kadranı gözler önüne sererken, Manufacture 1917 mekanik mekanizmanın çok narin bir dişliler ağında yeniden çalışılmasını gerektirdi. Mekanizma, köprülere dönüşmüş şeffaf Romen rakamları üzerinden görünür hale getirildi ve 9629 Cartier Manufacture mekanizma olarak tanınır hale geldi. Platin versiyonda, kurma kolu zümrüt kabaşona sahip.

(Visited 30 times, 1 visits today)
Son değişiklikler: 14 Nisan 2021
Generic selectors
Tam Eşleşme
Başlıklarda ara
İçeriklerde ara
Makalelerde Ara
Sayfalarda ara