10:17 Genel, Makaleler, Öne Çıkanlar

Tahmini Okuma Süresi: 3 dk. 40 sn.

YERALTI DÜNYASININ ÜNLÜ İSİMLERİNİN SAATLERİ

Yazar

Mafya, yeraltı dünyası, kabadayılar alemi ya da Cosa Nostra… Adına her ne denirse densin, bu yasadışı dünya her zaman merak uyandırıcı ve ilgi çekici olmuştur. Bu ilgi ve merak, mafya organizasyonlarının gizemli yapısı kadar, liderlerinin sahip oldukları politik ve silahlı gücü elde etmek için verdikleri mücadelenin bir yanıyla oldukça dramatik olmasından gelmektedir.

Kötü ünleriyle dünyaya nam salmış mafya liderleri saat tercihleriyle de adlarından söz ettirmişlerdir. Elde ettikleri servet ve güç yasadışı yollardan geldiğinden bu kötü çocuklar her zaman toplumdaki imajlarını üst seviyede tutmaya çalışmış ve bunun için de statü sembollerine başvurmuşlardır. 

Pablo Escobar

Örneğin dünyanın en ünlü gangsteri, Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı, El Patron lakaplı, Pablo Escobar bir yandan sahip olduğu gücü muhafaza etmek için en acımasız yöntemlere başvururken bir yandan da toplum önündeki imajını en üst seviyede tutmak için her zaman dış görünümüne özen göstermiştir. Yaşadığı dönemde dünyadaki kokain ticaretinin %80’ini kontrol altında bulunduran ve elde ettiği politik güçle sayesinde Kolombiya devlet başkanlığına emin adımlarla ilerlerken, Amerikan uyuşturucuyla mücadele teşkilatı DEA tarafından düzenlenen operasyonla öldürülen Pablo Escobar saat tercihi olarak mütevazilikten alabildiğine uzak bir elmas kaplama, sarı altın Rolex Day-Date tercih etmiştir. Prestij saati olarak bilinen bu parça, birçok dünya lideri, iş insanı ve vizyoner tarafından da tercih edilmiştir. İlk kez 1956 yılında piyasaya sürülen model, dünyanın ilk kendiliğinden kurulan, kadran üzerindeki bir pencerede günü ve tarihi aynı anda gösteren ilk kromometreli kol saati olarak öne çıkmıştır. Pablo Escobar’ın kullandığı model. Özellikle dünyanın gördüğü en şatafatlı modellerden biri olarak bilinmektedir. El Patron’un taktığı saat, ölümünden sonra Kolombiya hükümeti tarafından açık arttırmaya çıkartılmış ve satış değeri en az $70.000 biçilen bu saat yalnızca $8.500 dolara alıcı bulmuştur. Alıcı, adının gizli tutulmasını istediğinden saatin nerede olduğuna dair şu an için bir bilgi bulunmamaktadır. El Patron’un hiçbir zaman silinip gitmeyecek kötü ünü gibi, kullandığı Rolex Day-Date de elbet bir gün yeniden sahneye çıkacaktır.

Pablo Escobar’ın Rolex Day-Date’i

Al Capone

Birçokları Al Capone’u Amerikan rüyasının yarattığı en büyük gangsterlerden biri olarak kabul ediyor. Al Capone da tüm diğer benzerleri gibi gücünü elinde tutmak ve rakiplerini itaate zorlamak için kör bir şiddet kullanıyor fakat diğer patronların aksine Al Capone bunu mümkün olduğunca halka açık bir şekilde yapıyor. Bu sayede sık sık haberlerde yer bularak kötü ününün daha geniş kitlelere yayılmasına olanak sağlıyor. Bu anlamda, organize suç örgütü liderlerinin geçmişte geleneksel medyada, günümüzde ise sosyal medyada etkinliklerini arttırma çabasının Al Capone’a dayandığı söylenebilir. Al Capone da birçok ganster gibi Rolex kullanıyor fakat tercihiyle ayrıştığı bir nokta var; Al Capone’un tercihi bilindik dairesel çerçeveli Rolex yerine, dikdörtgen çerçeveli bir Prince modeli. Bu model şaşırtıcı bir şekilde Rolex tutkunları tarafından bile az bilinen fakat aslında mutlaka bilinmesi gereken bir model. Prince modeli bilinen tüm Rolex modellerinden daha eskiye dayanıyor. 1928 yılında üretilen model, dikdörtgen şeklini aynı şekilde tasarlanmış mekanizmasından alıyor. Gücünün iki gün üzerinde dayanması için kullanılan geniş ana yay tamburunun ancak dikdörtgen bir mekanizmaya sığması nedeniyle bu şekilde tasarlandığı biliniyor. Tipik olarak saniyeyi kadran içindeki bir alt kadranda gösteriyor ve bu yönüyle nabız ve kalp atışı saymayı kolaylaştırdığından “doktor saati” olarak da biliniyor.  Sıra dışı bu Rolex modelinin satış fiyatın $17000 civarında olduğu değerlendiriliyor.

Rolex Prince

Lucky Luciano

Tarihçilerin organize suçun babası olarak andığı, izlediğimiz tüm gangster filmlerine ilham kaynağı olmuş Lucky Luciano bildiğimiz anlamdaki modern mafya organizasyonun yaratıcısı olarak kabul edilebilir. Henüz 9 yaşındayken Amerika’ya bir geminin içinde gelen Luciano, kötü ününü ve servetini içki yasağına borçludur. Dünyanın gördüğü en azılı içki kaçakçılarından bir olan Luciano işlediği suçların bedelini hapiste yatarak çekmekten de kurtulmuş ve sınırdışı edilerek İtalya’da hayatının sonuna dek özgür bir insan olarak yaşamıştır.  Lucky Luciano’nun tam bir saat tutkunu olduğu hatta izi kaybedilmiş geniş bir saat koleksiyonun da sahibi olduğu biliniyor.  Ondan bize ise somut olarak yalnızca bir diğer organize suç örgütü lideri Joseph Bonnano’ya hediye ettiği Patek Philippe Calatrava kalıyor. Bu model yalnızca bilinen en ikonik tasarımlardan biri değil aynı zamanda en yüksek kaliteli mekanizmalardan birine de sahip. Ayrıca, en yüksek ikinci el satış değerine sahip modellerden biri olarak biliniyor. Bonnano’un kullanıdığı parça daha sonra $35.000’a alıcı buluyor. Tüm bu özelliklerin yanında en iyi takım elbise tamamlayıcısı olarak da ün salması parçayı vazgeçilmez yapan özelliklerden. 

Patek Philippe Calatrava

Jiro Yanagawa

Mafyadan ve organize suçtan bahsetmişken Yakuza’dan ve dolayısıyla Jiro Yanagawa’dan bahsetmezsek olmaz. Jiro Yanagawa genç yaşlarda yokluktan ve açlıktan Yakuza’ya katılıyor ve basamakları üçer beşer tırmanarak kısa sürede en tepeye ulaşıyor. Organizasyonunu ve kötü ününü yalnızca Japonya ve Doğu dünyasına değil Batıya da fazlasıyla yaymış olan Yakuza’nın bilinen en acımasız patronlarından kabul ediliyor. Yanagawa yalnızca sıradan bir suç örgütü lideri olmaktan çok uzak. Politik ilişkilerini o kadar sağlam kuruyor ki Japonya’da Kore elçisi vazifesi görüyor. Saat tercihi de bu özelliğiyle oldukça uyumlu. Etki alanı geniş insanların tercih ettiği parçalardan biri olan Patek Philippe Nautilus modelini tercih ediyor. Tasarımını üstlenen Gerald Genta modelin kadranındaki şeritleri yatların tik ağacı döşemelerinden ve çerçevesini yatların pencerelerinden esinlenerek geliştirmiş. Yaşamış en iyi bilezik tasarımcılarından olarak da kabul edilen Gerald Genta’nın dokunuşlarıyla bu parça, adeta saati gösterme özelliği de olan bir erkek aksesuarına dönüşmüş. Bugünlerdeki durumunu zaten hepiniz biliyorsunuz Nautilus’un.

Jiro Yanagawa’nın Nautilus’u
Dillinger

Bilindiği üzere suç örgütü liderleri genellikle göçmen ya da doğulu olarak stereo tipleştirilmiştir. John Dillinger işte bu stereo tipi kıran cinsten. Dillinger Amerika’nın en azılı banka soyguncusu olarak biliniyor. İşlediği suçların yanı sıra renkli kişiliğiyle de tanınan Dillinger’ın bu imajında basının da payı büyük. Amerika’daki büyük kriz sırasında on iki banka soygunu gerçekleştiren Dillinger’ı dönemi basını etkileyici bir hikaye olarak keşfediyor ve alabildiğine köpürtüyor. İki kez hapisten kaçmayı başaran Dillinger sonunda Chicago’da FBI tarafından vurularak öldürülüyor. Vurulduğunda üzerinde taşıdığı Hamilton Art Deco cep saati, üzerindeki kan bile temizlenmeden ailesine teslim ediliyor. Döneminde $150 civarında olan Dillinger’ın efsaneleşen saatinin günümüzdeki açık artırma fiyatı $41.825 olarak belirlenmiş ve bildiğimiz kadarıyla hala satılmamış.

Dillinger’ın Hamilton Saati

Amado Carrillo Fuentes

Son olarak Amado Carrillo Fuentes’in kolunda ne olduğuna da bir göz atıp, daha derinlere dalmadan suç dünyasının karanlık dehlizlerinden çıkıp gidersek iyi olacak. Fuentes, Göklerin Efendisi lakabıyla tanınıyor. Bu lakabı, uyuşturucu kaçakçılığını çoğunluğu Boeing 727’lerden oluşan bir uçak filosuyla yapmasına borçlu. Fuentes’in ölümü üzerindeki sır perdesi günümüze kadar halen aralanmış değil. Fuentes’in görünümünü tamamen değiştirecek bir estetik ameliyat sırasında oluşan komplikasyonlara bağlı olarak öldüğü biliniyor. Peki, acaba Fuentes gerçekten ameliyat masasında mı kaldı yoksa bu ölüm haberi de bu kaçış oyununun bir parçası mı? Sanırım bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Bildiğimiz tek şey Fuentes’in $25 Milyar servetiyle tarihin en zengin uyuşturucu kaçakçılarından biri olduğu ve yaşadığı dönemde geniş bir saat koleksiyonuna sahiplik ettiği. Fuentes’in koleksiyonunda Piaget Emperador ve Rolex Cellini gibi nadide parçalar bulunuyor ve koleksiyona paha biçilemeyeceği değerlendiriliyor.

Bize de suç örgütlerinin değil adaletin hakim olduğu bir dünyada bu parçaların yasal bileklerde arz-ı endam etmesini dilemekten başka bir şey kalmıyor.

(Visited 1.383 times, 1 visits today)
Etiketler: Son değişiklikler: 9 Mart 2020
Generic selectors
Tam Eşleşme
Başlıklarda ara
İçeriklerde ara
Makalelerde Ara
Sayfalarda ara